Daha önce yazdığım tüm yazılarımda söylediğim gibi çocuğu merkeze alan okul ve eğitim sistemi her zaman başarılı olacaktır. Çocuğu merkeze aldıktan sonra en önemli işiniz idare, öğretmen ve veli arasında ciddi bir uyum ve hedef birliği sağlamaktır. İşte bu uyumu yakalarsanız en güzel okul altyapısını oluşturmada büyük ve ciddi bir adım atmış olursunuz.
Peki bu bize ne sağlayacak ? Ülkemizde eğitim görecek çocuk sayısı ve Ülke yüz ölçümü dikkate alındığında liseye kadar tüm öğrencilerimize ücretsiz eğitim hizmeti sunmak oldukça zor ve meşakkatli bir süreçtir. Devletimizin gerçekleştirdiği okullaşma ve eğitim altyapısı çalışmaları Cumhuriyet’in kurulduğu zamandan günümüze kadar iyileşerek devam etmektedir. Bazı konularda istenmese de yetersizlikler hala devam etmektedir. Peki Devlet okullarındaki bu eksikliklerden şikayet etmek yerine veliler, idare ve öğretmenler el ele vererek bu altyapıyı destekleyici çalışmalar gerçekleştirse, çocuklarımız için daha iyi bir eğitim ve okul altyapısı sağlamış olmaz mıyız ? Hadi gelin bunu biraz daha somutlaştıralım.
Okullarda genellikle karşılaşılan başlıca eksiklikler; kalabalık sınıflar, yetersiz spor, sanat ve yabancı dil eğitimi, güncellenemeyen eğitim araç ve gereçleridir. Eldeki imkanlara göre bunların tamamı zaman içerisinde iyileştirilmektedir. İşe biz veliler organize olarak oluşturacağımız yapılarla bu sürece maddi ve manevi katkı sağlayarak iyileştirme sürecini hızlandırabiliriz.
Örnek vermek gerekirse aynı sınıfta okuyan çocuklar her gün düzenli temizlenen havuza sahip, profesyonel yüzme hocalarının yer aldığı bir yüzme spor tesisine hep birlikte kiralanacak bir servisle düzenli olarak götürülebilir. Burada oluşan servis masrafı tüm veliler tarafından paylaşılarak maliyetler düşeceği gibi tek çocuğu göndermek istediğiniz bir havuza toplu kayıt yaptırdığınızda daha uygun fiyat ve özel imkanlardan yararlanma fırsatı da kazanabilirsiniz.
Düşünün, çocuğunuz kırk kişilik bir sınıfta ve büyük a harfini yazarken sorun yaşadı. Öğretmeninin onun yanına gelip büyük a harfi yazımını bir örnek göstererek tekrar anlatması muhteşem bir zamanlamayla iki dakika sürse ve bu durum en basit a harfinde böyleyken ilerleyen sınıflarda durum sizce nasıl olur bir değerlendirin lütfen. Peki çözüm nedir ? Ücreti veliler tarafından ödenen ikinci bir öğretmen sınıfta görev alsa, çocuğunuza ayrılan süre iki katına çıkacaktır. Böyle bir öğretmen için 3000 TL maaş ödemesi yapsanız kırk veliye aylık sadece 75 TL ilave ödeme demektir. Sizce değmez mi ? Bir düşünün.
Ne kadar muhteşem bir okul olursa olsun futbol eğitimi için Ankara Gençlerbirliği tesisleri kadar futbol için yapılmış bir okul gördünüz mü ? Ben hiç görmedim. Ama bu tesisten yararlanmanız organize olmuş bir veli grubunun tutacağı bir servis kadar herkese yakındır.
Peki kaç okulumuzda onlarca piyano vardır. İddia ediyorum özel okullarda bile bu sayı birkaç taneyi geçmeyecektir. Peki çocuklarınızı hep birlikte sadece müzik eğitimi için tahsis edilmiş, onlarca piyano, gitara ve saza sahip, konser salonu bulunan bir müzik okuluna birkaç saat götürseniz ve müzik eğitimini bu özel mekandan alsa güzel olmaz mı ?
Diğer bir örnek; çocuklarınızı okul çıkışında bir servis alıp tek işi yabancı dil öğretimi olan bir merkeze götürse, çocuğunuzu dersten sonra tekrar okula veya eve bıraksa güzel olmaz mı ? Biliyorum ki bu söylediklerimi tek başına yapmaya çalışan, çocuklarını Cumartesi ve Pazar günüyle sınırlandırarak saatlerce süren kurs ve derslere götüren birçok veli bulunmaktadır. Yapamayanlar ise zaman probleminden dolayı bunları gerçekleştirememektedir.
Devletin sunduğu imkanlara veliler tarafından oluşturulacak ilave olanakların idare ve öğretmenler tarafından da koordine edilmesiyle oluşturulmasıyla birçok özel okulun sahip olamadığı kalitede bir okula sahip olacağınıza emin olabilirsiniz. Hadi gelin sizde kendi özel devlet okulunuzu kurun. Bu çalışmaları yaparken sosyoekonomik durumu iyi olmayan aile ve çocuklarını gözeteceğinize emin olduğumdan bu konuya hiç girmiyorum.
Sağlıcakla kalın.